Gökhan Zan’ın yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:
“BİRAZCIK İÇİMİZİ ISITTI”
“Şahit olduğum bir Hadise oldu Antakya’da. İçerisinde 125 kişinin yaşadığı kestirim edilen bir yapı yerle bir olmuştu. Esyonya takımı profesyonel bir formda oradan 1 Tane cana ulaştılar. Çabucak Yan binada bir aileye Koreli grup vardı harikulade bir Amel çıkardılar. çok profesyonel bir Amel çıkardılar. 1 canı bile kurtarmak Fazla değerli. Mucizeye Şahit olmak birazcık içimizi ısıttı”
“HASTALIK RİSKİ VAR”
“Yüzbinlerce vatandaşımızın zahmetleri var. Barınma gereksinimi için Önemli manada çadıra gereksinim var. Soğuk hava nedeniyle Fazla daha Çok battaniye ve aşevi gereksinimi var. Yıkanma ve Tuvalet gereksinimleri var, foseptik çukurları açılması gerekiyor. Beşerler muhtaçlıklarını gideremiyor. Hayvanlarımızın birden fazla telef olmuş durumda. Hastalık riski var.”
“MAHALLE ORTALARINA SIHHAT ALANLARI KURULMALI”
“Korkudan ve imkansızlıktan Öbür kentlere gitmek zorunda kalanlar var. Kalanların barınma gereksinimlerini gidermemiz lazım. Tüm toprakları burada kaldı gidenlerin. Hasar tespit çalışmalarının kesinlikle yapılması gerekiyor. sıhhat problemleri da Fazla değerli, Meydan Fazla Aka ve herkese ulaşılamadığı için mahalle ortalarına sıhhat alanları kurulması gerekiyor”
“ÇOCUKLARIMIZ, BEBEKLERİMİZ ÜŞÜYOR”
“Kamu kuruluşlarımıza, devletimize takviyeleri için teşekkür ediyorum. Besin yardımları geliyor lakin çocuklarımız bebeklerimiz Mevcut ve üşüyorlar. Hijyen konusu Fazla değerli. Su yok, hiçbir şey yok. Elimizden geldiğince askerlerimiz de Yardımcı olmaya çalışıyor”
“ÇOK YAVAŞ KOORDİNE OLUYORUZ”
“Koordineyi Fazla yavaş yapıyoruz. Biricik bir yol üzerinden binlerce araç geçmeye çalışıyor. Bu yüzden de Fazla ıstırap çekiyoruz. Memleketimin sesi olmaya çalışıyorum. Bana ilişkin tırlar vardı, onlar bana ulaşmadı Öbür yere göndermişler.”
“SEN AFAD’SIN, BEN DEPREMZEDEYİM”
“Sen AFAD’sın, en Çok şey sende var. Senin ulaştırman lazım, senin bunu tedarik ediyor olman lazım. Ben şuanda depremzedeyim. Şayet burada hala çadırı olmayan insan varsa, lisana getiremiyorsa beşerler bunu, soğuktan ölsünler mi? Ne siyasi ne birşey ne Öbür birşey benim maksadım. Ben olanı söylüyorum. Benim bunlarla ilgim yok.”
“6 SAAT KEPÇE BEKLEDİM GELMEDİ”
“Bugün 8 Tane akrabamı gömdüm ben. Cumhurbaşkanlığı İrtibat Daire reis Yardımcısı Çağatay beyefendi aradı beni. Sizleri Fazla seviyoruz, ne isterseniz arkanızdayız dedi, sağolsun Fazla hoş. Benim 8 Tane cenazem var, neyle defnedicem ben. Geceye kadar kepçe gelsin diye bekledim. 6 saat kepçenin başında bekledik. Gelmedi kepçe, döndüm enkazın başında bekledim cenazelerimi. Yok yok, kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz”
“BELKİ DE DEVLET BÜYÜKLERİMİZE HERŞEYİ SÖYLEMİYORLARDIR”
“Burada millet kan ağlıyor. AFAD beni çağırsın, istekli olarak çalışayım. Neresi varsa mahalle mahalle. Ben buralıyım, memleketimi temsil etmiş beşerim. Burayı terk edip giderdim. Kaç gündür buradayım ben. Cumhurbaşkanımıza, devlet büyüklerimize tahminen herşeyi bütün şeffaflığıyla söylemiyorlardır. Bu türlü birşey de var”
“ÇADIR DAĞITMAK İÇİN İSİM Mİ YAZDIRMAK LAZIM”
“Gözlerimin önünde tır geliyor, insan değilmiş karşılarındaki alın oradan diye boşaltıp gidiyor. İnsanlık bunu hakediyor mu. Bu formda mi motive olacak beşerler, yardımlar bu halde mi verilecek. Beşerler çadır almak için İsim yazdırması gerekiyormuş. En hoş yapacağın şey, x bir mahalle giderim gezerim. Esasen sokakta değil mi beşerler. 50 metre yürü ver çadırı insanlara”
“BEN VALİYİ ARASAM DAHA SÜRATLİ ÇÖZEBİLİYORUM”
“Bir kepçe istedik, müsaade alacağım bekleyin. 24 saat… Neyi bekliyoruz ya! Neyin müsaadesini bekliyoruz. Cenazelerimiz kokuyor! Bizi kandırmayın ya! Bir Tane vinç rica ettim gelmiyor, yok. Kepçe istedim Valimizden müsaade alalım diyorlar. Daha neyi bekleyeceğiz anlamıyorum ki. 24 saat arıyorum Valimizi telefona çıkıyor, ben daha süratli çözebiliyorum. Binlerce yıkıntı var, vinç istedim 2 saat geçti yok. Antakya’ya Davet ediyorum, gelin bakın vinçler nerede duruyor”
“DAHA GİDİLEMEYEN çok FAZLA YER VAR”
“Akrabalarımızı buluyoruz, tanıyamayacağımız hale geliyor. Kamu nihayet misyonunu yapmak için bekliyor. Daha binlerce yıkıntı var. Daha gidilmeyen inanılmaz Çok yer var. 2-2, 3-3, 4-4 o anda İmkan ne elveriyorsa o denli defnediliyor. 4-4 defin yaptık biz bugün. 30-40 defin süreci yapan var”
“SESİMİZİ ÖTEKİ NASIL DUYURACAĞIZ”
“Benim isyanım birşeyi eleştirmek değil. Devletimize, basın organlarına olan şeyleri hakikat halde aktarmak için, adım atılması için konuşuyorum. Sesimizi Öbür nasıl duyurucaz ki?”
“MİLLETİMİZ BİRLİK OLUNCA çok HOŞ OLUYOR”
“Bir aile var, Amik ovasının orada ayakta bekliyor. Çıkardım kendi montumu onlara verdim. Ateşin başında bekliyorlar. Benim konutum yıkıldı, ailemin konutu yıkıldı. Kendi memleketimde yatırım yapmışım ben, hepsi gitti yıkıldı. Her Vakit şükrediyorum, benim imkanım olsun herşeyimi vereyim hiç Kıymetli değil. Bizim milletimiz birlik olunca Fazla hoş oluyor, Fazla merhametli insanlarımız Mevcut hepsinden İlah razı olsun. Sesimizi gerçek biçimde hakikat yerlere duyurmaya çalışıyoruz halk kurumlarımıza, devletimize nihayet günlerdeki ağır yardımlarından Dolayı Tekrar teşekkür ediyorum.”
“İSYANIMIZ DEVLETE DEĞİL”
“Bizim isyanımız devlete değil, isyanımız bu koordinenin daha uygun olması, o enkazları gördükten sonra insanın içi acıdığı için söylediğim kelamlar nedeniyle insanları kırmış olabilirim kusuruma bakmayın”
“BEN VE AİLEM DIŞARIDA KALIYORUZ”
“Biz de ailemle dışarıda kalıyoruz. Gidecek bir yer yok. Otomobilde kalıyoruz, çıkıyoruz dışarıda birşeyler yakıyoruz. Annem, kardeşlerim, eşim onları İskenderun’a götürdüm. Sabah oluyor Antakya’ya gidiyorum halkımızla Bir arada olmak için. Orası da riskli bir bölge fakat ben Antakya’ya gidip dönüyorum daima. Antakya’da kalacak bir ortam yok”
Yorum Yok