İşte Üründül’ün kelamları;
“Olimpiyat Stadı’nda ne Doruk yarışına devam etmek için mutlak galibiyete gereksinimi olan Fenerbahçe ne de 11 haftadır yenilmeyerek başarılı bir grafik çizen Karagümrük Olumlu bir futbol sergileyemediler. Birinci yarıda Fenerbahçe girişken oynadığı kısımlarda Karagümrük’ün alışılmış uygun yerleşimli Meydan savunmasına karşı üretkenlik sağlayamadı. Karagümrük’ün Biricik atağında da skor dezavantajına düştüler. İkinci yarıda işler hayli zordu. Zajc’ın ekstra vuruşla uzaktan attığı golle skora istikrar gelmesi Fenerbahçe’ye moral verdi. fakat Yine de girişken oyunda durum bulmak Muhtemel olmuyordu. En sonunda da Yine Arda’nın bir uyanıklığı ile çabuk başlattığı top sonrası kazanılan kornerde, Szalai Fenerbahçe’ye 3 puanı kazandıran golü attı. Ve yarışa ‘devam’ dediler.
‘ARDA neden OYNAMIYOR?’
Gelelim Jesus’a; hala bir mantık yürütemiyorum. neden Arda birinci 11’de oynamıyor da alana sonradan giriyor. Beşiktaş maçında birinci 11’de muhteşem işler yaptı. Sonra kupada nihayet kısımda girdi, dün Yeniden yedek… Ayrıyeten Şayet bir teknik adam olağan müddetin bitmesine 25 dakika kala sakatlık olmadan 5. oyuncuyu da değiştiriyorsa başının ne kadar karışık olduğu ortada. Karagümrük kendini garantileyince muhakkak ki işi gevşetmiş. çok ağır oynadılar, yalnızca oturmuş sistemleriyle ayakta kaldılar. Borini’nin performansı ise tam bir Hayal kırıklığıydı. Bana nazaran Valencia’ya yapılan devinim penaltıydı. Hakem göremezdi ancak Mevcut devreye girmeliydi.”
Yorum Yok